Motosiklet Kullanımında Aşırı Havalarla Mücadele

Motosiklet Kullanımında Aşırı Havalarla Mücadele


11.03.2015

16 derece ile 32 derece arası normal olarak kabul edilir. Bunun altında soğuk üstünde sıcak hava tehlikeleri başlar.

Kask:

Tam korumalı kask (Full face helmet). Daima vizor kapalı.

Vizorün buharlanması:

Bunun için tabakalar çıktı. Bu tabakalar iki tabaka arasında ışık kırılmalarını pırıltılar olarak gösterebilir. Aynı zamanda ay, yağmurda gibi yansıma yapıp burnunuzu görmenizde mümkün. Ancak yol görünüyor. Buda buharlanmadan çok daha iyi bir durumdur.

Kaskın kötü kokuları:

Eğer içi çıkmıyorsa, yıkayamazsınız ve birkaç hafta sonra kötü kokular başlar. Bunu kaskı kullanmadığınız zamanlar içine kağıt tıkarak halledebilirsiniz. Karbonatla da toz şeklinde yüzeyine elinizle yayarak kaplayabilirsiniz ama burada sorun giyeceğiniz zaman karbonatı temizlemektir. Elektrikli süpürgeyle çektirmeniz gerekir. Koku çok ağırsa kağıtla temizleme tekniğinin işe yaraması birkaç hafta alacaktır yada kokuya katlanacaksınız.

Kulak tıkaçları:

Kullanın. Gerçekten sesin zararlı sonuçlarını azaltıyor.

Ceketin altına ne giyilmeli?

Uzun kollu hava geçirmeyen ama teri dışarı atan özel yapım tişört, deri ceket altına giyilmelidir. Çok sıcak olsa da en iyisi budur. Çok sıcak havalarda çıplak cildinizin sıcak deriyle yada astarıyla teması hiç hoş bir duygu değildir. Bu tip tişörtler terlemeyi de alması açısından sıhhidir. Sıcak olacaktır ama rahatsız etmeyecektir. Boyun bölgesinin deriyle temas etmemesi için bandana kullanın. Çok sıcak olduğunda ıslatın ve sıkıp suyunu çektirdikten sonra serinlik için ıslak olarak boynunuza takın. Tüm kan damarlarının ve sinirlerin geçtiği boyun bölgesinin serin tutulması, aşırı sıcak yada soğuklara maruz bırakılmaması gerekir.

Eldiven:

Yazlık korumalı deri eldiven. Kışın gerekiyorsa korumalı eldivenin altında normal bir yün eldiven olabilir.

Pantolon:

Seyahatte deri pantolon iyidir. Daha geniş bir iklim şartlarına hitap etme özelliklerinin yanında koruma faktörleri de yüksektir. Altına bileklere kadar uzun egzersiz taytları giyilmesi uygundur.

Bot:

Motorunuzun tipine uygun tam korumalı deri botlar giyilmelidir. Yürüme zorluğu yaratsalar bile bu şarttır. Yürümek için yedekte normal ayakkabı taşınabilir. Botların su geçirmez olmaları tercih edilmelidir. Yada su geçirmez kılıf kullanılmalıdır.

Yağmurluk:

Yağmurluk bulundurun. Normal yağmurluklardan farklı bir özelliği yok. Tek veya iki parçalı olabilir. Rüzgarla balon gibi şişecek bol ölçülerde olmamalıdır. Üzerinize tam oturmalıdır.

Yağmurda Sürüş:

Yağmurluğunuzu giyiniz. İçinize su girmesini engelleyiniz. Eldivenlerinizin ve botlarınızın su geçirmez kılıflarla desteklenmesi gereklidir. Vizorü elinizle temizleyin, kaçınılmazsa yarım açın. Göz koruması gereklidir. Gözleriniz korumasız kalmamalıdır. Siyah ya da renkli vizor kullanmayınız.

Siste Sürüş:

Şayet sis iki saniye önünüzü görmenizi engelleyecek oranda ise sürüşe devam etmeyiniz. Sis de sürüşün en büyük riski görünürlüğün olmaması dışında ufuk hattını görememenizin beyninizin yerle olan açınızı algılamasında oluşturacağı sapmalardır. Yoğun sis içinde giderken ufuk hattını görmediğiniz için hiçbir zaman yere dik konumda mı yoksa yatık konumda mı gittiğinizi tam doğru algılayamazsınız. Dönemece girdiğiniz de bu durum özellikle sorun yaratır.

İçecek:

Su içmelisiniz. Kahve değil, kola değil, SU içmelisiniz. Bazı spor içeceklerde olabilir ama fazla şeker içerirler. En iyisi sudur. Vücut ısı fazlasını terlemeyle atar. Terlemek istemiyorsanız motora binmeyin. Klimalı araba kullanın. Terin buharlaşması vücuttaki fazla ısıyı atar ve aşırı ısınmasını önler. Bunun içinde vücudunuzda yeterli su olmalıdır ki yeterince ter buharlaşarak soğutma etkisini oluşturabilsin. Sadece güneş çarpması durumunda siz çok sıcakta da olsanız terlemezsiniz.

Hava aşırı sıcak, siz dışarıdasınız ve terlemiyorsunuz. Orada durun. VÜCUTTATA KURUMA (dehidrasyon) BAŞLAMIŞTIR. Aşırı ısınma var ve serinlemezseniz ölürsünüz. İşlerin bu derecelere gelmesine izin vermeyin. Bunun yolda giderilmesi çok zordur ve bu dünyadan gidici durumuna girebilirsiniz.

Sıcağa karşı ne yapabilirsiniz?

Kaskınızın tüm havalandırmasını açın. Bu dudakların kurumasına sebep olabileceği için dudak nemlendiricileri kullanın. Motorunuzun rüzgar kesicisi (windshield) çok büyükse sorun yaratır. Mümkünse indirin yada havalandırma delikleri varsa açın. Vücudunuzun mümkün olabildiğince tüm bölümlerini kapatın. Güneş ışınları cildinize direk temas etmesin. Direk temasla UV ışınlarına maruz kaldığınız gibi çabuk da yorulursunuz. Korumalı elbiseleri üzerinize giymeyi ihmal etmeyin. Çünkü korumasız kaza yaparsanız, yolun sürtmesinden olaşacak yaralar yanıkla aynı etkiyi yapar ve yeterince derinse iz bırakır mı diye endişelenmeyin çünkü öldürücüdür.

Her benzin alışınızda uzun kollu tişörtünüzü ıslatıp giyin ve hemen deri ceketinizi üzerine giyin ve ön havalandırmalarını da kapatın. Arka havalandırmalarını açık bırakın. Su boyun bölgesinden yavaşça buharlaşarak sizi serinletecektir. Ön havalandırmaları açarsanız buharlaşma hızlı olur ve sizi daha iyi soğutur ama tişört çabuk kurur ve serinletme kısa kesilir. Tişört kuruyunca ceketin tüm havalandırmalarını açın ve bir daha ki istasyonda işlemi tekrarlayın.

Yazlık eldiven giymenizi söylemiştik. Bu eldivenlerin bileği örten kısmı yoktur. Önce eldivenleri giyip sonra ceketi giymeniz gerekir. Ceket kol fermuarlarını da çekmeyin kollarınızdan içeri hava gelsin. Bu durumun ceketin koruma faktörünü düşürdüğünü biliniz ayrıca bilekleriniz kaza anında korumasız kalmaktadır.

Yanınızda yedek su taşıyın. Daha sık mola verin. (Her 200-250 km de.) Molaları beklemeden su için. Hatta giderken için. Hyponatremia yani su zehirlenmesine dikkat edilmelidir. Gerekiyorsa klimalı bir otelde mola verin.

32 derecenin üzeri:

Isı her an sizi bitirebilir. Vücudunuz susuz kalabilir, kuruyabilirsiniz. Bu durum 29derecenin üzerindeki herhangi bir derecede gerçekleşebilir. 32 derecenin üzerinde ise durum çok ciddidir. Güneş çarpması denilen olayın olması riski çok fazladır. Çok dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Çok gerekli değilse yola devam etmeyin yada güneşin batmasını bekleyin.

Vücut Isı Transferi:

Isı daima sıcaktan soğuğa doğru akar. Yani bedenimiz atmosferden soğuksa biz ısı çekeriz tersi durumda ise biz çevremize ısı veririz. Her iki durumda da mutlaka ısı transferi olmaktadır.

İki tür beden ısımız vardır. Bedenin iç ısısı ve derimizin ısısı. Bedenimiz ısı üretir ve iç ısımızı 37Co de tutmaya çalışır. Bu derecede çok küçük sapmalar olabilir ve 2 derecelik bir sapma dahi bizim sağlığımıza ciddi tehdittir. Derimizin ısısı ise 31Co ile 33Co dereceleri arasındadır.

Bedenimiz sürekli ısı üretir. İç ısımızı muhafaza etmek için gerekli miktarı kullandıktan sonra fazlasını atmosfere bırakır. Bunun anlamı bizim devamlı dışarıya ısı veriyor olmamızdır.

Derimiz ısıyı yansıtır. Ayrıca her nefes alış ve verişimizde biz ısı kaybederiz. Nefesimiz sıcaktır, çiklet üreticilerinin söyledikleri hiç önemli değil, soğuk değildir.

Çevre sıcaklığı 20-21Co derecede ise beden ısımızı muhafaza ederiz. Şayet beden iç ısımız efor yada çaba ile artarsa yada ısı indeksi çok fazla ise bizim bu şekilde ısı kaybımız genellikle yeterli olmaz. Ter bezlerimiz devreye girer ve bedenimizin esas soğutma sistemi terin buharlaşmasına bağlıdır.

Ter buharlaştıkça ısıyı üzerimizden uzaklaştırır. Bu deriyi serinletir ve neticesinde yüzeye yakın dolaşan kan serinler. Serinlemiş kanda içe ve adalelere döndüğünde onları serinletir. Böylece eylem tamamlanır. Şayet hava sıcaklığı vücut ısısından fazla ise serinleme olmaz tam tersine vücut iç ısımız artar.

Birbirine geçmiş ikilemler:

37Co derecenin üzerindeki çok sıcak ve kuru günlerde bedenimiz havadan ısı emer (konveksiyon) ve güneşten (radyasyon) emer. Esasta derinize ısı taşımak fonksiyonları olan genişlemiş kan damarları şimdi deriden ısı alır ve içinize taşır. Buharlaşmaya dayalı serinleme işleminin devam etmesine karşın siz buharlaşma yoluyla verdiğinizden daha fazla ısıyı konveksiyon yoluyla emmektesinizdir. Hatta ter çok hızla buharlaşmaya başlarsa bu işe yaramayan ter olur. Yani soğutma yapmaz.

Olay basit bir eşitlemedir. Konveksiyon ısıtma ısı yükler. Buharlaşmanın soğutması ısıyı alır. Aldığınız ısıdan fazlasını verebildiğiniz ölçüde mesele yoktur ama otobanda 43Co derecede kuru sıcakta sürüş yaparken konveksiyon (ısı yayım) her zaman buharlaşmanın üzerindedir.

Diğer yandan düşük süratlerde şehir sürüşlerinde buharlaşmanın soğutması konveksiyonun ısıtmasını yener. Ama bu durum düşük süratlerde geçerlidir.Yüksek ısıdaki yüksek süratlerde beden terleme mekanizmasını yoğunlaştırır ama bu gerekli soğumayı sağlamaz. Sisteminiz strese girer ve siz sıcaklıktan tükenir ve güneş çarpmasına maruz kalırsınız.

Burada giysilerinizin havalandırmalarını ne kadar açtığınız anahtar durumdadır. Yeterli soğumaya yetecek kadar açılmalıdır. Fazlası terinizi çok hızlı buharlaştıracağı hatta buharlaşmaya fırsat vermeden teri alıp götüreceğinden zararlıdır. Çünkü terlemenin serinletme etkisi devreye giremez. Yeterli havalandırma gerekli olandır.

Korkulan yer etkisi:

Yerin etkisi ve motorunuzun sebep olduğu ısıyı izole etmeniz zaruridir.
Yer ısıyı emer ve geri yansıtır. 43Co derece havalarda yol üzerinde seyahat ettiğinizde yüzeyden 65-75 cm e kadar yükselen ısının derecesi 60Co ve üstündedir. Buda ayaklarınızın tabanının ısıyı neden fazla hissettiğini açıklar. Eğer havalandırması olan pantolon giyiyorsanız size çarpan havadan konveksiyon yoluyla ısı emerken yerden de yansıyan ısıyı alırsınız.

Bu sıcaklık sizin sıradan pantolonlarınızı da ısıtır, bu sıcaklık seviyelerinde bir kat Cordura tabakası izole olmanıza yetmeyebilir ve bacaklarınızda ısıdan dolayı su toplanma kabarcıkları oluşmaya başlar. Bu sonuçtan sürüş pantolonunun altına giyeceğiniz bir uzun iç çamaşırı yada normal kot giymeniz sizi koruyacaktır.

16 derecenin altı:

Rüzgarı kesmek durumundasınız. Rüzgar ne kadar hızlı eserse o kadar soğuktur. Soğuk rüzgardan korunmazsanız rüzgar ısırması olabilir (buz yanığına benzer). Sıcak kalmaya bakın. Gövdenizi sıcak tutun. Şayet gövde soğursa el ve ayaklara giden kanı kısıtlamaya başlar. Bu yüzden gövdenin sıcak kalması el ve ayakların sıcak kalması içinde şarttır. Boynunuzu soğuktan koruyun. Ayrıca burayı iyi kapatın. Bu bölgeden girecek soğuk hava gövdenin de soğumasına neden olacaktır. Ceket kollarının yakalarından içeri hava girmesini önleyin. Botların içine sokarak pantolonunuzun paçalarından içeri hava girmesini önleyin. Altınıza yün giyin. Yün çok iyi izolasyon sağlar. Rüzgarlık kullanın.

Neden üşürüz:

Çünkü motor üzerinde hareketsiz durmaktayız halbuki ısıyı üreten harekettir. Dikkat edin krosçuların giysileri çok hafiftir buna rağmen üşümezler. Çünkü devamlı fiziksel hareket içindedirler. Vücutları ile motora çeşitli hareketler yaparak yön verirler.

Motora ilk bindiğinizde üşümeyebilirsiniz ancak yolculuğun ileri safhalarında üşüme doğru giyim yoksa gelecektir. Vücut ısımızı motorun elektrik sistemi gibi düşünün, ısıyı depolar ve sonra kullanabilirsiniz ama alternatörünüz kullandığınız oranda şarj etmiyorsa üşüme başlar.

Seyahatinize sıcak evinizden çıkıp tam şarjlı olarak başlarsınız. Bu şarjın ne kadar dayanacağı karşı faktörlere ve bu faktörlerin süresine bağlıdır. Sizden ısı çeken bu faktörlerin gücü ne kadar fazla ise o kadar ısı kaybı olacaktır ve süresi de şarjınızın tükeniş zamanını belirleyecektir. Soğuk havada rüzgar ısı kaybı yaratır.

Sonuç olarak soğuk havanın derecesi ve buna vücudumuzun maruz kaldığı süre bedenimizin artarak fazlalaşan ısı kaybına maruz kalmasının seviyesini verecektir. Giyim bu işlemi yavaşlatır ancak durduramaz. Bedeni bir radyatör gibi düşünün, havayla temas eden bedenin her cm si, boyun, kulaklar, yüz radyatörün yaptığı işlemi yaparak soğutma yapacaktır. Buna ilaveten nefes alıp vermelerimizle yüksek oranda nem ve ısı kaybına uğramaktayız. Aldığımız her soğuk nefes ısı kaybı demektir. Hiçbir şey yapmayıp sadece soğuk havayı teneffüs etmek ile bir müddet sonra üşümeyi başlatacaktır. Bunları karşılamak için hareket gereklidir, koşmak vs gibi ancak siz motor üstünde hareketsiz durmaktasınız. Buna ilaveten sürüş süratiniz arttıkça soğuk rüzgarın elbiselerinizin arasından vücudunuza işlemesi de devreye girecektir.

Birde buharlaşmanın getirdiği bir soğutma faktörü vardır. Vücudunuz terlediğinde bilhassa ellerde, çıkan nem eldiveninize yapışarak eldivenin yüzeyini soğutur ve neticesinde bir geri dönüşüm şeklinde ellerinizi soğutur. Bu tip soğumaya neden olan bir çok faktörler vardır ve sonuçta siz hipotermiye doğru gidersiniz. Şayet dıştan sizi ısıtacak bir kaynak olmadan, arabalardaki ısıtma sistemi gibi, uzun müddet soğukta sürüş yaparsanız sonunda soğuyup donmanızı engelleyecek bir çözüm yoktur. Tek çözüm sizin çok geç olmadan durumu fark ederek gerekli önlemleri alıp uygulamanızdır.

Üşümüş bir sürücü stres altındadır ve güvenli bir sürücü olmaktan çıkmıştır. Çevresel ve bedensel oluşumların farkında olma yeteneği zayıflamaktadır. Düşünme yeteneği yavaşlamaktadır. Refleksleri yavaşlamaktadır. Çabuk yorulur ve zihinsel yoğunlaşma gücü kaybolur. Bunlara ilaveten bu durumda beden daha fazla enerji yakmaya başlar ve bu da düşüş spiralinin dalga boylarının daha sıklaşmasına sebep olur.

Öneri: Rüzgar kesicili ve ısıtma sistemli giysiler kullanılmalıdır. Kuru kalmaya özen gösterilmelidir. Mola verilmeli, sıcak yerlerde konaklanmalı ve aşırı havalarda seyahatte ısrar edilmemelidir.
Yazar:  Alpaslan Kuzucan


motorcular.com'da üye ve kurumsal kullanıcı üyelerinin oluşturduğu tüm içerik, görüş, bilgi ve belgelerin doğruluğu, eksiksiz ve değişmez olduğu, yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan kullanıcılara aittir. motorcular.com portalına girilen içeriklerin, görüş, bilgi ve belgelerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırı olmasından motorcular.com hiçbir şekilde sorumlu değildir. Sorularınız için ilan veren üyeler ile irtibata geçebilirsiniz.

Başa Dön